GERÇEK HAYATTA HERKES BİRER TRUMAN'DIR

     Sosyal Medya 

   Günümüzdeki çoğu insan yaşı kaç olursa olsun telefon veya teknoloji bağımlısıdır. Bir gün ve daha fazla elinizde telefonunuz yok, sosyal medyaya giremiyorsunuz, teknolojiden tamamen yoksunsunuz, bu duruma ne kadar dayanabilirsiniz? Çoğu kişi buna karşılık dayanırım tabi ki eskiden telefon mu vardı, hayatımızı o mu yönetiyor gibi sözler söylese de birçoğumuz 3 günden fazla dayanamayız. Ailemizin yanında, arkadaşlarımızla, okulda, otobüste, tuvalette bile telefon kullanıyoruz. Telefona sabah uyandıktan sonra; tuvalete girmeden önce mi bakıyorsunuz, yoksa tuvaletteyken mi? Çünkü başka seçenek yok...

   Hayatımızdaki tüm bilgilere sahip ne istediğimizi, ne hissettiğimizi, hangi görsellerin, videoların dikkatimizi çektiğini bilen, tüm verilere sahip uygulamaların telefonumuzda olması bizi korkutmuyor. Biz bir uygulamayı telefon veya bilgisayarımıza yüklerken bu uygulamanın tamamen ücretsiz olması bize cazip geliyor. Ama unutulan bir şey var bu uygulamalar tasarlanırken para kazanma amaçlı kuruluyor ama ücretsiz piyasaya sürülüyor, o zaman bu uygulamalar neyi satıyor: verilerimizi. "Bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsinizdir".  

   2005 ve daha sonrasından sonra doğan bireyler hayatlarının ilk 10 yılında veya daha da öncesinde ileri teknoloji ile tanıştı. Koca bir nesil bu teknolojiye çok küçük yaşta bağımlı oldu. Sosyal medyanın amacı; insanların iletişim kurması, fotoğraf ve yazı paylaşmaları için masum bazı uygulamalar gibi gözükse de sonrasında bir rekabet ortamına dönüştü. Gençler arkadaşlarında olan ürünlerin kendisinde de olmasını istedi. Vücutlarının, saçlarının, giyim tarzlarının başkaları gibi olmalarını istediler, sırf daha çok beğeni alabilmek için. Arkadaşlarının, çevresinin, hatta tanımadıkları inanların onlar hakkındaki iyi veya kötü görüşlerini hayatlarının odak noktasına koydular. Örneğin bir genç fotoğraf paylaşıyor, yorum olarak yazılan yazı ise: Ne kadar da büyük bir burnun var, nasıl yaşıyorsun öyle! Belki hayatında hiçbir zaman burnuna dikkat etmeyecekti ve bundan utanç duymayacaktı ama o yorumdan sonra bu sorun aklının bir köşesinde yer edindi. Gün geçtikçe ailesine bunu küçük küçük belli etti, ailesi bunun bir problem olmadığını söylese de o tatmin olmamıştı. Bunun gibi birçok örneğin sonucunda çocuklar ailesine baskı yaparak, kendine zarar vererek istediklerini yaptırıyorlar veya daha kötüsü intihar ediyorlar. Yorum yapan insan belki de o yazıyı öylesine yazmıştı ama karşıdaki insanın hayatında nasıl bir iz bıraktığının farkında bile değildi. Sosyal medyadaki güzellik, yakışıklılık, güzel vücut, iyi insan, zeki insan vb. şeylerin algılanma biçimi insanların hayatını derinden etkiliyor. Saçma bir biçimde benim vücudum o kişininki gibi değil o yüzden güzel değilim gibi şeyler düşünüp öz güvensiz insanlara dönüşüyoruz. 

   Yeni nesil direkt olarak bu teknolojinin içine doğduğu için çok fazla şeyi hemen öğrenebilme ve sahip olma şansları vardır. Çocuklar için internet ve bazı sosyal medya platformları -hatta bilinçsiz olanlar için her platform- zararlıdır. O kadar fazla ve yanlış haber, site, oyun, video vb. uygulamalar var ki büyük bireyler ve çocuklar bunlara yanlışlıkla ya da bilerek bakıyorlar ve bunlardan etkileniyorlar. Örneğin youtube platformunda çocuklara yönelik olmayan kanallar bulunmaktadır, bunları engelleseniz ve çocuk modunu açsanız bile çocuğun önüne engellenen ve çocuklara uygun olmayan videoları ve reklamları bilerek çıkartmaya devam etmektedirler. Sırf daha çok izlenme ve para için çocukların yanlış yönlere sapmasını sağlıyorlar. Mesela bazı videolar ve oyunlar çocukların psikolojisini bozup ölüme kadar götürebilmektedir. Hem çocukların hem büyüklerin psikolojik, ekonomik açıdan zarar görmesine sebep olabiliyor. İnsanların sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor.

   İnsanların hayal gücü yok oluyor, herkes tek düze yaşamaya ve yaşamını sosyal medyaya göre tasarlamaya başlıyor. Düşüncelerimiz ve duygularımız sosyal medyaya göre değişiyor. Bir insanın ekonomi, politika, sosyal hayat, okulundaki dersler, duyduğu, öğrendiği bilgiler de sosyal medyaya göre şekilleniyor. Medyada bulunan şeylerden neyin gerçek ve doğru olduğunu bilemeyiz, çoğu insan doğru olup olmadığını bilmeden o şeye inanıp o konu hakkında propaganda yapmaya başlayabiliyor. Bizler bize sunulan dünyayı gerçek kabul ediyoruz. 

   Bir öğrenci, genç yaşta siyaset hakkında bir görüşü ve düşüncesi yok, geçmiş ve güncel hakkında bir araştırma yapmamış, önüne çıkan herhangi bir insanın yazısına, videosuna göre o fikre sahipmiş gibi davranmaya başlıyor. Belki de o düşünce tamamen yanlış, öğrendiği, duyduğu bilgiler yanlış ama araştırma yapmayan, gerçekleri bilmeyen bir nesil bundan haberdar olamaz. Araştırmalara göre Twitter'daki sahte haberler gerçek haberlere oranlara 6 kat daha hızlı yayılmaktadır. 

   Günümüzde bir salgınla mücadele etmekteyiz. Bu yılın başında ortaya çıkan virüs ülkemizde yaklaşık 6 aydır birçok insanın hayatını kökten etkilemiştir. Ama günümüzde virüsten daha fazla yayılan bir şey vardır o da; yanlış bilgiler. Virüs hakkında bilgisi olan olmayan her insan yorum yapmakta, fikir sunmakta ve insanlar duyduğu bazı bilgilere inanmaktadır. Bu virüs ilk defa ortaya çıkmış, sebepleri, etkileri, belirtileri, çözüm yolu hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Ama insanlar bir video izleyip, bir yazı okuyup, yazıda virüse iyi geldiğine inandıkları bir ilacı, yiyeceği, karışımı bir doktorla görüşmeden diret kullanmaktadırlar. Bu da insanların medyayı ne kadar yanlış kullandıklarının bir göstergesidir. 

   Teknoloji şu an herkesin kolaylıkla ulaşabileceği küçük yaştaki çocukların kolaylıkla sosyal medyaya erişim sağlayabileceği bir konumdadır. Ve toplumun kötü yönlerini ortaya çıkarabilmektedir. Kitlesel kaos, öfke, şiddet, güvensizlik, yalnızlık, yabancılaşma, kutuplaşma gibi sorunlara sebep olmakta ve bunların çoğalmasına sebep olmaktadır. İnsanların dikkatini dağıtmakta, esas sorunlara odaklanmayı engellemektedir. Toplum kendini iyileştiremez hale gelmektedir. 

   Kullandığımız uygulamalar ve teknolojik gelişmeler dikkatimizi; amaçlarımıza, değerlerimize, isteklerimize ve hayatımızdaki önemli olaylar yerine teknolojinin ve medyanın istediği şeylere çekmenin yolunu bilmektedirler. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

COĞRAFYANIN İLKELERİ(PRENSİPLERİ)

KATASTROFİZM(KIYAMET KURAMI)

NÜFUS COĞRAFYASI