NÜFUS COĞRAFYASI

  • Nüfus, belli bir zamanda, belli bir alanda yaşayan insan sayısıdır. Ülkeler eskiden beri sınırları içinde ne kadar insan yaşadığını ve bunların özelliklerini tespit etmek istemişlerdir. Bunun içinde çeşitli sayımlar yapmışlardır. 
  • Dünya'da ilk nüfus sayımları; Babil MÖ 3800, Çin MÖ 3000, Mısır MÖ 2500 yıllarında yapılmıştır. Daha sonraki zamanlarda İskandinav ülkelerinde sayımlar olmuştur. 1749 yılında İsveç, 1769 yılında Danimarka'da yapılmıştır. 1801 İngiltere'de sayım yapılmıştır. Bunlar periyodik sayımların başlangıcıdır.
  • Osmanlı Devleti'nde sayımların temeli Kanuni dönemi Tahrir ve Mufassal defterlerine dayanır.  1831 II. Mahmut ve 1844 Abdulmecid dönemlerinde sayım yapılmıştır. 
  • Nüfus sayımları Osmanlı ve diğer ülkelerde askeri amaçlar güdülerek veya vergi mükelleflerini belirlemek için yapılmaktaydı. Roma İmparatorluğu MÖ 435 yılında bu amaçla sayımlar yaptırdığı bilinmektedir. Savaş dönemleri dışında 5 yılda bir sayım yapıldığı düşünülmektedir. Bu amaç dışında nüfusun tamamının dikkate alınarak yapılan sayım 1665 yılında Kanada'da gerçekleştirilmiştir. 
  • Nüfus sayımları iki şekilde yapılmaktadır. Bunlar de facto ve de jure yöntemleridir.

  De facto: Nüfus sayımı yapılırken insanların o an bulundukları yerlerde sayılması şeklinde nüfus sayımı yapılmasıdır. 

  De jure: Nüfus sayımı sırasında insanların o an nerede oldukları değil, ikamet ettikleri yerde sayılmaları şeklinde olan sayımdır.   

   Nüfus Artışı 

Nüfus artışı doğumlar, ölümler, göçler arasındaki bağlantıdır. Genel olarak iki tür artış vardır: doğal nüfus ve gerçek nüfus. Doğal nüfus artışı sadece doğumlar ve ölümler arasındaki farktır. Gerçek nüfus artışı ise bir ülkede sadece doğum ve ölüm arasındaki farkla açıklanamaz. Çünkü bunda dışardan alınan göçlerinde etkisi vardır.  Dünya nüfusu tarih boyunca üç büyük sıçrama yaşamıştır. Bunlar;
İnsanların alet yapımının bulması: Bunun sonucunda kendilerini vahşi hayvanlara karşı koruyabilmişler ve onları avlayıp yiyecek ihtiyaçlarını karşılayabilmişlerdir.
Tarım Devrimi: Bunun sonucunda yerleşik yaşama geçmişlerdir.
Sanayi Devrimi: Sağlık hizmetlerindeki sıçramalar sayesinde insan ömrü uzamıştır.

Nüfus artış hızının olumlu sonuçları:

  • İhtiyacın daha fazla olmasıyla birlikte üretim artar.
  • Ülkede insan sayısının artmasıyla birlikte daha fazla vergi toplanır.
  • Nüfus artışının yaşanması yeni endüstriyel alanların oluşmasını sağlar.
  • İhracattaki rekabet nüfus artışıyla kolaylaşır.
  • Mal ve hizmetlere olan rağbet artar.
  • Ülkenin askeri gücüne katkıda bulunur.
  • Üretimdeki maliyet azalmaya başlar.
  • Askeri savunma alanında kısa sürede güçlü ordular kurulur
  • Ülke nüfusu dinamik bir yapı kazanır. 

 Nüfus artış hızının olumsuz sonuçları:

  • Kişi başına düşen milli gelirde azalma meydana gelir.
  • İnsan sayısının artması, bölgede iş bulma imkanını zorlaştırır.
  • Nüfus artışının yaşanması, tüketimin artmasını etkiler.
  • İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılaması daha zor hale gelir.
  • Ülkedeki kalkınma hızı düşüşe geçer.
  • İnsanların bilinçsizce hareket etme olasılığı artacağı için çevre kirliliği yaşanmaya başlar.
  • Ülke genelinde tasarruf azalmaya başlar.
  • Nüfus artışının başlanması insanların göç etmesine neden olur.
  • Belediye hizmetlerinde aksamalar meydana gelir.
  • Ülkede ihtiyaç daha fazla olacağından ihracat azalmaya başlar.
  • Nüfusa bağlı yatırımlar artmaya başlar.
  • Nüfus sayısının artması konut sıkıntısını doğurur ve gecekonduların sayısı artmaya başlar.
  • Tarım arazileri amacının dışında kullanılmaya başlanır.
  • Eğitim ve sağlık hizmetlerinde aksamalar meydana gelmeye başlar.
  • Nüfus artışının yaşanması hava kirliliğinin oluşmasına neden olur.
  • Çarpık kentleşme sorunları başlar.

Nüfus artışı ile ilgili görüşler 


Malthus: 1766-1834 yılları arasında yaşamış papaz olan Malthus'un "Nüfus İlkesi Üzerine Bir Deneme" eserinde bazı görüşler ortaya koymuştur. Nüfusun 1, 2, 4, 8, 16, 32, 64, 128 şeklinde geometrik şekilde arttığını ama besin kaynaklarının 1, 2, 3, 4, 5..... şeklinde arttığını söylemiştir. Nüfus arttıkça besin kaynaklarının yetersiz kalacağını fazla nüfusun felakete yol açacağı görüşüne sahiptir. Modern tarım ve gelişen teknoloji sayesinde bunun gibi bir durum yaşanmayacağı ve Malthus'un teorisinin gerçekleşmeyeceği söylenmiştir. 
 
Karl Marx: Nüfusun hepsine kaynakların eşit dağıtılması konusunda görüşlere sahiptir. Bilimsel sosyalizmin ve marksist teorinin kurucusudur. 

Ester Boserup: Malthus'un teorisine karşı bir tez ortaya koymuştur. Sanayi öncesi toplumlarda nüfus artışı tarımsal metodların değişmesine neden olacak ve buna bağlı olarak tarımsal üretim artacaktır. Nüfus tarımsal değişimin sonucu değil, nedeni olacaktır. Bu görüşlerini Tarımsal Büyümenin Şartları eserinde anlatmıştır. 

   Eski çağlardan 1950-1960'lı yıllara kadar fazla nüfus, ülkeler için güçlü olmak adına yeterliydi. Bir ülkenin kalkınabilmesi varlığını devam ettirebilmesi için nüfus gereklidir. Batı Avrupa ülkeleri Sanayi Devrimi sırasında hızlı bir nüfus artışı yaşamışlardır. Bu devirde iş gücüne olan ihtiyacın artması hem doğum hem de kırdan kente göçleri artırmıştır. Sanayi Devrimi'nden sonra bu ülkelerde hızlı nüfus artışının yerini önce artış hızının düşmesi almıştır. Bu azalışta doğum oranlarının azalması büyük etkendir. Bunun sonucunda doğal nüfus artışı azalmıştır. Avrupalı bilim adamları ve devlet yöneticileri telaşlanmış ve I. Dünya Savaşı'ndan önce başlayarak nüfus artışını teşvik eden politikalar uygulamaya başlamışlardır. Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, ABD ve Rusya bu ülkeler arasındadır. Bunlar ABD, Rusya ve Japonya dışında çok başarılı olmamıştır. 
 Günümüzde nüfus sayısından çok, nüfusun niteliklerinin daha önemli olduğu düşünülmektedir. Nüfus nitelikleri, yaş gruplarına ve cinsiyete göre dağılışı, eğitim durumu, çalışan nüfusun sektörel dağılımı, kır-kent oranı bu niteliklerin başında gelir. 

Bağımlılık Oranı

   Ekonomik olarak aktif olan nüfusun bakmakla yükümlü olduğu nüfus grubuna bağımlı nüfus denilmektedir. (0-14) yaş grubu ile (65 ve daha yukarı) yaştaki nüfus bağımlı nüfus olarak tanımlanmakta ve ekonomik olarak üretken sayılmamaktadır. Bağımlılık oranı, bağımlı nüfusun ekonomik bakımdan aktif olan nüfusa oranı olarak tanımlanır. Ekonomik bakımdan aktif sayılan birey başına düşen çocuk veya yaşlı sayısını ölçmektedir. Bu nedenle bir ülkede bağımlı nüfus ne kadar çok ise üretime katıldığı varsayılan bireylerin yükleri de o denli fazladır. Aktif nüfus çalışan nüfus anlamına gelmektedir, yani 15-64 yaş arasının tamamını değil sadece çalışan kesimi içine alır. 
  𝐵𝑎ğ𝚤𝑚𝑙𝚤𝑙𝚤𝑘 𝑂𝑟𝑎𝑛𝚤 = (0 − 14) 𝑦𝑎ş 𝑔𝑟𝑢𝑏𝑢𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑛ü𝑓𝑢𝑠 + (65 +) 𝑦𝑎ş 𝑔𝑟𝑢𝑏𝑢𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑛ü𝑓𝑢𝑠 / (15 − 64) 𝑦𝑎ş 𝑔𝑟𝑢𝑏𝑢𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑛ü𝑓𝑢𝑠 × 100 
  𝐺𝑒𝑛ç 𝐵𝑎ğ𝚤𝑚𝑙𝚤𝑙𝚤𝑘 𝑂𝑟𝑎𝑛𝚤 = (0 − 14) 𝑦𝑎ş 𝑔𝑟𝑢𝑏𝑢𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑛ü𝑓𝑢𝑠 / (15 − 64) 𝑦𝑎ş 𝑔𝑟𝑢𝑏𝑢𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑛ü𝑓𝑢𝑠 × 100 
  𝑌𝑎ş𝑙𝚤 𝐵𝑎ğ𝚤𝑚𝑙𝚤𝑙𝚤𝑘 𝑂𝑟𝑎𝑛𝚤 = (65 +) 𝑦𝑎ş 𝑔𝑟𝑢𝑏𝑢𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑛ü𝑓𝑢𝑠 / (15 − 64) 𝑦𝑎ş 𝑔𝑟𝑢𝑏𝑢𝑛𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑛ü𝑓𝑢𝑠 × 100 


Nüfusun yaş ve cinsiyet piramitleri 

 Bir yerin nüfus piramitlerine bakılarak o yerdeki nüfus özellikleri, nüfus hareketleri, nüfusun yaş, cinsiyet ve ekonomik durumu hakkında bilgi sahibi olunabilir. Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı düşüktür. Nüfus artış hızı düşük olan ülkelerin nüfus piramidinin tabanı dardır. Nüfus artış hızı yüksek olan ülkelerin nüfus piramidi geniş tabanlıdır. 

Üçgen  

  • Doğum oranı yüksektir. 
  • Sağlık hizmetleri gelişmediği için ortalama yaşam süresi kısadır. 
  • Ölüm oranı yüksektir.
  • Gelişmemiş ülkelere ait bir piramittir. 
  • Bangladeş, Somali, Kenya, Bolivya, Etiyopya ve Sudan gibi ülkeler bu piramide uygundur. 

Kenarları içe çökük üçgen 

  • Doğum ve ölüm oranı yüksektir.
  • Bebek(0-5 yaş grubu) ölüm oranı azalmaya başlamıştır. Bebek ölüm oranlarının azalmasıyla orta tarafta içe çökme vardır. Bu çökmenin nedeni tabanın öncekine göre genişlemesidir. 
  • Sağlık hizmetleri gelişmekte olan ülkelere aittir. 
  • Türkiye'nin önceki yıllarda(1935) nüfus piramididir. 
  • İran, Nijerya, Brundi, Angola ve Benin gibi ülkelere ait piramittir.  

Arı kovanı 


  • Taban dardır. Doğum oranı azalmıştır.
  • Yaşlı nüfus oranı fazladır. Ortalama yaşam süresi uzundur.
  • Gelişmiş ülkelere ait piramittir. Çalışan nüfus fazladır.
  • Nüfus dengelenmiş, olgunluğa ulaşmıştır.
  • İngiltere, Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere aittir.

Ça

  • Geçmişte doğum ve ölüm oranlarının düşük olduğu daha sonra arttığını ifade eder.
  • Doğum oranını artıran politikalar izlemiştir.
  • Gelişmiş ülkelere aittir.
  • ABD, Kanada gibi ülkelere aittir.  

Asimetrik 

  • Ölüm oranlarının düşük olduğu ve son yıllarda doğum oranlarında hızlı bir düşüşün gözlemlendiği ülkelere aittir.
  • Gelişmişliğe adım atan ülkeler yüksek doğum oranını düşürerek nüfus artış oranını azaltmaya çalışırlar.  
  • Böylece nüfusta negatif gelişme olarak adlandırılan bu süreçte çocuk nüfusta azalma olurken yaşlı nüfus gruplarında gelişme ortaya çıkar.  
  • Japonya gibi fazla gelişen ülkelerde görülür. 


  Türkiye'nin 2007 ve 2019 yılı nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görülmektedir. 

Nüfusun cinsiyete göre dağılımı

   Toplam nüfus içinde kadın nüfusunun erkek nüfusa oranıdır. Dünya'nın genelinde %50,5 erkek, %49,5 kadın nüfus bulunmaktadır. Gelişmiş yerlerde erkek nüfusu, kırsal kesimde ise kadın nüfusu fazladır. Yani göç alan yerlerde erkek nüfus fazladır. Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri'nde erkek nüfus çok fazladır. 
 

Nüfusun eğitim durumu 

  Nüfusun eğitim durumu ülkenin kalkınmasında ve gelişmesinde önemli unsurlardan biridir. Gelişmiş ülkelerde eğitim durumu yüksektir. Okur yazarlık oranları yazılırken nüfusun  yaş altı kısmı dahil edilmemektedir. 
En yüksek: Japonya, ABD, Batı Avrupa, Küba gibi ülkelerdir. 
En düşük: Nepal, Pakistan, Afganistan, Bangladeş gibi ülkelerdir. 

Çalışan nüfusun ekonomik kollara dağılımı 

  Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına dağılımı ülkelerin gelişmişliğini gösteren en belirleyici unsurlardandır. Gelişmiş ülkelerde sanayi ve hizmet alanında bir yoğunluk vardır, gelişmemiş ülkelerde ise tarım alanında yoğunluk bulunur. 


Kırsal-kentsel nüfus

  Bir ülkenin kırsal ve kentsel nüfus oranı ülkenin ekonomik ve sosyal yapısını yansıtır. Ülkeler geliştikçe kentsel nüfus oranı artar. 


Dünya'da nüfusun dağılışı ve bunu etkileyen faktörler


Dünya'da Seyrek Nüfuslu Alanlar 
  Seyrek nüfuslu alanlar yaşam koşulları bakımından uygun olmadığı için oralarda fazla insan bulunmamaktadır. Mesela çöller, kutuplar,  ve yer şekillerinin uygun olmadığı dağlık bölgelerde insanlar fazla yerleşim kurmamaktadır. 

Dünya'da Sık Nüfuslu Alanlar 

  Sık nüfuslu alanlar tarım ve sanayi açısından gelişmiş olan ülkelerin olduğu yerlerde insanlar fazla yerleşim kurmaktadır. 

Türkiye Nüfusunun Dağılışı


Dünya Nüfusunun Dağılışı 

 Yüz ölçümünün fazla olması ve fazla nüfusa sahip ülkelerin olması nedeniyle Asya kıtası en fazladır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

COĞRAFYANIN İLKELERİ(PRENSİPLERİ)

KATASTROFİZM(KIYAMET KURAMI)