PROJEKSİYON NEDİR VE TİPLERİ NELERDİR?



  Haritalardaki şekil ve alan bozulmalarının en aza indirilebilmesi için oluşturulan özel çizim yöntemlerine projeksiyon ya da iz düşüm yöntemleri denir. 
  Projeksiyonların bazıları uzunluk, bazıları açı, bazıları ise alanları gerçeğe daha yakın gösterir. Projeksiyonlar iz düşüm (yükseltinin sıfır kabul edilmesi) esasına göre çizildiğinden engebesi fazla olan yerlerin iz düşüm yüz ölçüm ile gerçek yüz ölçümleri arasındaki fark fazladır.
  Örneğin yurdumuzda Doğu Anadolu ile Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde iz düşüm yüz ölçüm ile gerçek yüz ölçüm arasındaki fark çok fazladır.
  Bütün projeksiyonlar içten ışıklı bir model kürenin üzerine asetat (saydam plastik) geçirilmesi ile çizilir. Işığı yakılan model küreden yansıyan paralel ve meridyenler kağıt üzerine aktarılır. Böylece bir harita şablonu elde edilir. Daha sonra belirlenen amaca göre asetatın üzerine harita çizilir. Bütün projeksiyonlarda temas yüzeyinden uzaklaşıldıkça haritadaki bozulma oranı artar.

  1.Silindirik Projeksiyon 

  • Silindir projeksiyon ile tüm Dünya'nın haritası çizilebilir. 
  • Ekvatoral bölge en az hata ile gösterilir. Ekvatordan uzaklaşıldıkça hata oranı artar. 
  • Bu tip projeksiyonlarda alan ve açı bozulur. 
  • Genellikle tüm Dünya'nın gösterilmesi gereken haritalar bu projeksiyonla çizilir. 
  • Atlas, duvar ve eğitim amaçlı haritalar silindir projeksiyonları ile hazırlanır. 
  2.Konik Projeksiyon 

  • Silindir projeksiyonda olduğu gibi asetat koni şeklinde, model kürenin üzerine geçirilir ve harita çizilir. 
  • Genellikle Orta Kuşak ülkelerinin haritalarının çiziminde kullanılır.
  • Dünya'nın yarısı gösterilse de, tümü de gösterilebilir.
  • Alan korunur, ancak şekil bozulmaları fazladır.
  • Ülke haritaları ile teknik ayrıntı isteyen haritalar bu projeksiyonla çizilmektedir. 
  3.Düzlem Projeksiyon 

  •  Düz bir asetat, haritası çizilmek istenen ülkenin üzerine getirilir ve harita çizilir. 
  • Bozulmaların en fazla olduğu projeksiyonlardır. 
  • Haritanın dış kısmına doğru bozulmalar artar. 
  • Kutup haritaları bu projeksiyonla hazırlanmaktadır. 
  • Açılarda bozulma meydana gelmez. Ancak şekil ve alan bozulur. 
  Mercator Silindirik Projeksiyonu: Mercator'un 1568'de yaptığı ve kendi adıyla anılan silindirik projeksiyondur. Genellikle dünya haritalarında ve denizcilik amaçlı haritalarda kullanılır. Bu yöntemle yapılan haritalarda meridyen ve paraleller birbirini dik keser. Konform bir projeksiyon olup şekil bozulmaları minimumdur. Ancak ekvatordan uzaklaştıkça hızla artan alan bozulmaları söz konusudur. Merkator projeksiyonuna sahip olan haritalarda sadece ekvatora yakın olan bölgelerde doğru sonuçlar alınır. Kutuplara doğru gittikçe şekiller bozulur. Örneğin 7.700.000 mil karelik bir sahaya sahip Güney Amerika ile 800.000 mil karelik Grönland adası aynı büyüklükte görünür. Küçük bir sahada (1 derecelik kare) herhangi bir şekil bozulması meydana gelmez.

   Miller Silindirik Projeksiyonu: Mercator Projeksiyonuna benzer. Bu projeksiyonda da paraleller arası uzaklık ekvatordan uzaklaştıkça artar. Ancak bu artış Mercator Projeksiyonundaki artıştan daha azdır. Bu yüzden orta enlemlerdeki deformasyon da daha az olmaktadır.
 Winkel Projeksiyonu: Yeryüzünü minimum deformasyon ile gösterebilen projeksiyonlardan birisidir. Alan, uzunluk ve açı deformasyonları kabul edilebilir bir seviyede tutulmaya çalışılmıştır. Dünya haritalarında kullanılır. 1914'de Alman Oswald Winkel tarafından geliştirilmiştir.
  
 Robinson Projeksiyonu: Amerikalı Arthur Robinson tarafından 1963'te sunulmuştur. Optimum deformasyonlu bir projeksiyon olup, dünya haritalarında deformasyonlar açısından oldukça uygun bir gösterim sağlar. Bu nedenle "doğru görünüşlü"(orthophanic) olarak da nitelendirilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

COĞRAFYANIN İLKELERİ(PRENSİPLERİ)

KATASTROFİZM(KIYAMET KURAMI)

NÜFUS COĞRAFYASI